Gençlik Katılımı Ne Değildir?

Merhaba sevgili Gençliğin Yüzleri blog okuyucusu. Yeni bir yazıda sizlerle buluşuyor olmak benim için enerjimi tazeleyen ve güç veren bir durum, iyi ki varsınız.

 

Bugünkü konumuz bir önceki yazıma göre madalyonun bir diğer yüzünü oluşturuyor. Bu yazımda sizlere “Gençlik Katılımı Ne Değildir?” konusunu kendi penceremden -yani Gülce- anlatıyor olacağım.

 

Gençlik katılımı “mış gibi yapmak“ değildir. Gençlik katılımı ile ilgili alanlarda sadece fiziken var olmak, bir köşede seyirci olmak, Pr yapmak ve sosyal medyada algı oluşturmak için etkinliklerden salt story atıp emek vermeye çabalamamak gençlik katılımı değildir.

 

Amacımızın bir olduğu genç arkadaşlarımızla yarış içerisinde olmak ve bu yarış sebebiyle daha iyi proje / etkinlik üretilebilecekken, bu getirisi olmayan ve şahsi menfaatlerden doğan yarış yüzünden üretilmeyen proje ve etkinliklerin olması gençlik katılımı değildir.  

 

Gençler olarak- bizleri zaten az dinleyenlere karşı – tek ses olmadan, araştırma yapmadan ve üretmeden yanlış/ yetersiz yöntemlerle savunuculuk yapmak gençlik katılımı değildir. Çünkü bizler dikkate alınmak için, elimizi taşın altına koyma noktasında hevesli ve yeterli olduğumuzu göstermek zorundayız.

 

Gençlik katılımı, salt görünürlük ve geçici heyecanların ötesinde bir duruştur. İçtenlikle yapılan her eylem, biz gençlerin toplumsal değişimdeki gücünü ve potansiyelini ortaya koyar. Gençlik katılımının temel unsurlarını dikkate almadan yürütülen çalışmalar gençlik katılımını gölgeler ve hedeflerimizi baltalar. Bu yüzden, gençlik katılımının ne olmadığını iyi anlamak, gerçek bir katılımın yolunu açacaktır.

 

Ayrıca, gençlik katılımı yalnızca gençlerin kendi aralarında konuşup tartıştığı bir platformda sınırlı kalmamalıdır. Gençlerin sesini duyurmak, geniş kitlelere ulaşmak, karar alıcılarla ve toplumsal dinamiklerle etkili bir diyalog kurmak gerekir. Yalnız bir sloganla ya da geçici bir heyecanla sınırlı kalan etkinlikler, sürdürülebilir ve anlamlı bir katılım yaratmaz. Bizlerin bilgiyi, bilinci ve emeği bir araya getirerek yapıcı bir diyalog ve etkin bir savunuculukla katılım göstermemiz gerekmektedir.

 

Sonuç olarak, gençlik katılımı gençlerin toplumsal değişimde aktif rol almasını sağlayan bilinçli ve sürdürülebilir bir süreçtir. Her birimizin, bu sürecin içinde anlamlı ve etkili bir şekilde yer alması toplumsal dönüşümün anahtarıdır. Unutmayalım ki, gerçek katılım yalnızca söylemde değil, eylemde, çabada ve birlikte üretmede kendini gösterir.

Bizler, gençliğin enerjisini ve potansiyelini en iyi şekilde ortaya koyarak, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya için birlikte çalışmalıyız.

 

Sonraki yazılarımda buluşmak üzere sözünüzü aldığımı var sayıyorum. O zamana kadar kendinize çok iyi bakın, hoşça kalın sevgili okuyucular. Sevgi, saygı ve kocaman bir gülümseme ile…

 

GÜL AVANOĞLU- İzmir Genç Yüzü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir